Osmanlı Devletinde kullanılan dilin Osmanlıca olarak ifade edilmesi insanların bilinç dünyasında yabancı dil algısı oluşturmaktadır. Fakat Osmanlıca aslında yabancı dil değildir. Aksine anadilimiz olan Türkçedir. Gerçi bu dil bünyesinde çok fazla Türkçe olmayan kelimeleri ve terkipleri de barındırmakta idi. Fakat bunlar Türkçe cümle yapısı üzerine inşa edilerek kullanıldığı için dilin Türkçe olmasını etkilemiyordu. Bugünkü Türkçeden sadece iki farkı vardı. Birincisi o günün dünyasında geçerli olan Türkçe kelimeler kullanılıyordu. İkincisi Kur an alfabesi ile yazılıyordu.
Kanun-ı Esâsî nin kabul edilmesiyle birlikte Osmanlıca mı Türkçe mi tartışmaları da bir anlamda sonuçlanmıştır. Kânûn-ı Esâsî hakkında bilgi sahibi olan erbabı Osmanlı İmparatorluğunun anayasasında dil konusunun açıkça yer aldığını bilirler.
İmparatorluğun ilk anayasası olan Kanûn-ı Esâsî de devletin resmî dilinin Türkçe olduğu ve devlet kamelerinde istihdam edilecek personelin de “…devletin lisân-ı resmîsi olan Türkçeyi bilmeleri…” gerektiği açıkça ifade edilmiştir.
Bugün Osmanlı alfabesini öğrenen kişiler o dönemlerde yazılmış eserlerin dilinin tamamen Türkçe olduğunu görürler. Son dönemin bazı aydınları ise bunu Osmanlı Türkçesi olarak ifade etmektedirler.